ALMANYA PAZARINA GİRMENİN YOLLARI KTO’DA ANLATILDI
GÜLSOY : KAYSERİLİ İŞ İNSANLARI ALMANYA’YA İŞ YAPABİLECEK TECRÜBEDEDİR
Kayseri
Ticaret Odası (KTO), üyelerini dış pazarlara açmak adına ihracat odaklı
çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası
(TD- IHK) işbirliğiyle Eğitim Salonunda gerçekleştirilen Almanya’ya Ticaret
konulu Bilgilendirme Toplantısı’na, ilgi yoğundu. KTO Başkanı Ömer Gülsoy’un ev
sahipliği yaptığı toplantıda, Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TATSO) Genel
Sekreteri Okan Özoğlu, ‘Oda’nın kuruluş amacı, faaliyetleri, Almanya pazarına
giriş, şirket kurulumu ve ihracat’ konularında detaylı bilgiler verdi.
Kayseri
Ticaret Odası, ülkemizin dış ticaretteki en büyük partneri olan Almanya’nın
ticaret ve yatırım fırsatlarını konu alan bilgilendirme toplantısı düzenledi.
İlginin yoğun olduğu toplantıda, Almanya pazarına giriş ve şirket kurulumu ve
ihracat yapmak iş insanlarına yönelik önemli bilgiler verildi.
GÜLSOY : KAYSERİLİ İŞ İNSANLARI ALMANYA’YA
İŞ YAPABİLECEK TECRÜBEDEDİR
Toplantının
açılış konuşmasını gerçekleştiren KTO Başkanı Gülsoy, “Bizim için ihracat çok
önemli. İhracat odaklı çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Almanya,
ülkemizin en büyük ticaret partneri. AB’nin lokomotif olan bir ülkesi. Bugünde
odamızda Almanya’da kurduğumuz Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel
Sekreteri Okan Özoğlu’nu konuk ediyoruz. Almanya’da yatırım ortamları, iş yapma
kolaylıkları hakkında bilgiler verecek. Orada bir kapımız olduğunu belirtmek
istiyoruz. Almanya’da gittiğinizde her türlü konuda yardımcı olacaklardır.
Almanya, ülkemiz ve şehrimiz açısından çok önemli bir ülke. Geçmişten bu yana
hem iktisadi ve hem de insani yönden
ilişkilerimiz çok köklü. Yakın tarihe baktığımız zaman 2. Dünya Savaşı’ndan
sonra özellikle 1960’lı yıllardan sonra biz Avrupa Birliği’nin ve bağlı
ülkelerin özellikle de Almanya’nın gelişimine ve ekonomisine insan gücü ve iş
gücü ile müthiş destek vermişiz. Oranın imar edilmesinde, ekonomisinin gelişmesinde
bu desteğimiz hala devam ediyor. Bugün baktığımızda da Almanya’da yaşayan 3
milyonun üzerinde Türk vatandaşımız var. Bu Türk vatandaşlarımızın yarısından
fazlası da çifte vatandaşlık almış durumda. 100 bine yakında girişimcimiz
bulunuyor. Alman ekonomisine ve istihdamına katkı sunuyorlar. Almanya’nın
Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi olması da gücünü daha farklı bir hale
getiriyor. Almanya, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizde hep öncü olmuştur.
Biz hep ‘Avrupa Birliği’ne girmeliyiz’ diyoruz. Avrupa Birliği’siz bir Türkiye,
Türkiye’siz bir Avrupa Birliği’de olmamalı. Türkiye’nin bulunduğu Avrupa
Birliği daha güçlü olur. Hem ekonomik hemde savunma yönünden daha da güçlü bir
duruma gelir. Bizlerin de Almanya ile olan ticaretimizi daha üst seviyelere
çıkarmamız gerekiyor. Ticaret üst seviyeleri çıktığı zaman dostlukların da
ileri seviyelere gittiğini görüyoruz. Bu yüzden Gümrük Birliği’nin
güncellenmesi, modernizasyonu, Türk vatandaşlarımızın vizesiz serbest dolaşımı
konusunda Almanya’nın bize destek vermesini bekliyoruz. Odalarımızın lobi
faaliyetleri yapması, iş insanlarımızın daha güçlü ilişkiler kurması lazım.
Ticarette kazan-kazan mantığı ile ülkelerimizin ekonomisine katkı vermeliyiz.
Dünyada tek geçerli dil ticarettir. Ticaretin dini, dili, ırkı yok. Yeter ki
karşılıklı menfaatleşme olsun. Almanya’nın Dünya’ya yaptığı ihracat 2022
rakamlarına göre 1 trilyon 576 milyon 784 bin Euro, toplam ticaret hacmi ise 3
trilyon 71 milyon 285 bin Euro’dur. Türkiye- Almanya arasındaki ticaret hacmi
ise 45 milyar 174 milyon dolardır. Kayseri ile Almanya arasında ticaret hacmi
ise 432 milyon 737 bin dolardır. Temennimiz hem ülke hem de Kayseri olarak
ticaret hacminin daha da artırılmasıdır. Çünkü Kayserili iş insanlarımız bu
oranın üzerine çıkabilecek yetkinlikte ve tecrübededir.” ifadelerine yer verdi.
‘TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TİCARET
PARTNERİ’
Akabinde
sunumuna başlayan TD- IHK Genel Sekreteri Okan Özoğlu, “Türk-Alman Ticaret ve
Sanayi Odası, iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi için 2004 yılında
faaliyetlerine başlamıştır. Özellikle Almanya’daki yatırımcıların Türkiye’ye
çekilmesi, Türkiye’den Almanya’ya gelmek isteyen firmaların sağlıklı yol
yürümesi öncelikli görevimiz. Almanya, Türkiye’nin en büyük ticaret partneri.
Bizim daha hizmet vermek vermemiz için daha güçlü olmamız lazım. Özellikle genç
girişimcilerimizi çatımız altında toplamak istiyoruz. İkili ticarette network
sunuyoruz.
‘ALMANYA’DA TİCARET YAPMAK KOLAY
BİR SÜREÇ DEĞİL, SABIR İSTİYOR’
Türkiye’den
gittikçe artan sayıda Türk firması, Avrupa’ya açılmak için ilk olarak
Almanya’ya açılıyor. Almanların Türkiye’ye bakışı kapı önünde negatif algı.
Kapılar arkasında ise Türkiye’ye çok ilgi var. Pandemi döneminde tedarik
bakımından Türkiye’nin ne kadar önemli bir ülke olduğunu Almanya’ya gösterdik. Almanya’da
ticaret yapmak kolay değil. Almanlar muhafazakarlar. Kolay, kolay
değiştirmiyorlar. Uzun süren vizyona sahip olmanız gerekiyor. Kolay bir süreç
değil, sabır gerekiyor. Herkes Alman pazarına girmek istiyor ama, kolay bir pazar
değil. Almanya’da şirket kuruluşunda en önemli faktörlerin başında kaliteli
ürün gönderme becerisi ve süreklilik yatıyor. Sermayeniz ne kadar yüksekse
itibarınız ve değeriniz de o şekilde artar. Almanya’da 600 bin nitelikli işgücü
açığı var. Her yıl 400 bin nitelikli iş gücü ihtiyacı var. Almanya’nın rekabet
gücü zayıflıyor. Resesyon var. Enerji sıkıntısı ciddi panik yarattı. Almanya,
düşünce yapısını değiştirmek zorunda kalacak. Almanya’da çok iş yapılabilir mi
evet ama yerleşik olarak. Almanya’da ilk 1-2 seneyi yatırım olarak
düşünmelisiniz. Bu bizim tavsiyemiz. Bu bizim tecrübemiz. Yaparsınız, yapılır
ama bir anda bu işi kaparım derseniz doğru olmaz. Hayal kırıklığına uğramayın.
‘REKABET GÜCÜNE FAZLASIYLA SAHİBİZ’
Almanya
pazarı süreklilik açısından en önemli pazardır. Otomotiv, makine ve tekstil
başta olmak üzere Türk firmalarımız burada önemli işler yapıyorlar. Türk
firmaları, kalitesiyle rekabet gücüne fazlasıyla sahip. Tek sorun Made in
Türkiye olmasından kaynaklanıyor. Ülkenizin Marka gücü karşısında, Almanya’nın
marka gücü daha fazla. Ben Almanya’ya açılmak isteyen Türk firmalarına, Made in
Germany (Almanya yapımı) özellikle tavsiye ediyorum. Son aşamayı Almanya’da
yapıp, raporlamasını aldıktan sonra, pazara Made in Germany olarak
çıkabilirsiniz. Yerleşik pazara daha stabil bir ülkenin markası olarak girmiş
olursunuz. Almanya’da devredilmeyi bekleyen şirketler de var. 2025’e kadar 600
bin şirket satılmayı bekliyor. Yeni şirket kurmak yerine devredilen şirketleri
almanız daha avantajlı olur.” dedi.
Bilgilendirme
toplantısı Almanya ile ticaret yapmak isteyen iş insanlarının soru – cevap
bölümüyle son buldu.